Sevmek ve Sevilmek

Sevmek ve sevilmek. Sevmeyi bilmek ya da gerekiyorsa Erich Fromm’un da dediği gibi bir sanat dalını öğrenir gibi öğrenmek. Bir de tabi sevmekle yetinmeyip bunu gösterebilmek.

Bunlar ne kadar detaylı, ne kadar inci oyası gibi konularmış meğer. Sevmekle yetinmemek, o sevgiyi zarifçe büyütmek, özenle yeşertmek için çalışmak ne kadar elzemmiş. Bir insanı sevmek bir yana, o sevgiyi onun damarlarına türlü türlü yollarla zerk edebilmek ne kadar hayatiymiş.

Son zamanlarımda hep bunları düşünüyor, kendi yöntemlerimin, sevmelerimin ve sevilmelerimin bu tanımların içinde nerede olduğunu anlamaya çalışıyorum. On sene önceki Evrim yine çok küçümseyecek bu söylediğimi ama, bu sıralar artık herhangi birini çok sevmenin “Evet çok müthiş” ama insan denen organizmanın fazla karmaşık yapısının içinde kolayca kaybolup gidebileceğini ve o sevme halini ayakta tutabilmek için gerçekten emek sarf etmek gerektiğini düşünüyorum mesela.

Bazen de, uzunca bir zaman dilimi boyunca yaşadıklarımı yeniden tartmak zorunda kalmanın enkazı ile boğuşuyorum. Ne kadarı ne kadar değerdi, değdi, diye… Çıkardığım ‘bilanço’ da pek o kadar ‘karlı’ olmadı.’ Kendimi satırlara bıraktığım saatler geldiğine, şarap kokusuyla da ruhumun yenilendiğine göre ben sesimi de sözümü de kapatıp kendi yarattığım dünyaya çekiliyorum…

Evrim Onuk

Paylaş:

Şimdi Keşfedin!

Yazılarım

Sana Dair

Kalbinde kelebeklerin uçuştuğu, hafiflediğin, ayaklarının yere basmadığı, yüreğinin pır pır çarptığı içinde tarifi zor bir heyecanla ellerinin titrediği nadir anlar vardır insan hayatında; Böyle anlar

Yazılarım

Deniz Kenarı

Yazım Kıştan ilkbahara yürüyoruz. Bir şarkı fonda; adımlarımı hızlandırır gibi durmaksızın akan, daha çabuk denize ulaşsın diye sokaklar ve tam nakaratta bulayım diye kendimi bir

L'Atelier SoHo